Cezayir Havalimanı'na ucuz uçak bileti

Cezayir Keşfedilmeyi Bekliyor

Cezayir, Afrika’nın en büyük ikinci ülkesidir. Topraklarının %80’i çöllerle kaplıdır. Bir taraftan Akdeniz’in billur suları, diğer yandan Büyük Sahra Çölü ile çevrili ülkede, Afrika, Arap ve Osmanlı kültürünün izlerini sürebilirsiniz.

Cezayir’i keşfetmek için en uygun mevsim bahar aylarıdır. Nisan, Mayıs ve Ekim aylarında, mavi ve yeşilin muhteşem bir uyumla buluştuğu Cezayir, ayrı bir güzelliktedir. Cezayir, Türklere vize uygulayan ülkelerden biridir. Seyahat planınızı yaparken vize almanızın gerekli olduğunu hatırlatmak isteriz. Ülkede kullanılan para birimi Cezayir Dinarı’dır. İstanbul’dan yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla ulaşacağınız, Houari Boumediene ve Daru-l Beyda Uluslararası Havalimanları başkent Cezayir’de bulunmaktadır. Kent merkezine, toplu taşıma araçları, taksi veya kiralayacağınız araçlarla ulaşabilirsiniz

Başkent Cezayir, Kartacalılar tarafından kurulmuştur. 300 yıl kadar Osmanlı İmparatorluğu yönetiminde kalmıştır. 19. Yüzyılda Fransız egemenliğine geçen kentte, Fransız mimarisinin etkisi göze çarpmaktadır. Kentte, Arapça ve Fransızca konuşuluyor. “Beyaz Şehir” olarak da anılan Cezayir’de, beyaza boyalı evlerin pencereleri, Akdeniz’in sularının rengine, yani mavi renkle boyanmıştır. Geniş meydanlara açılan daracık sokaklardan geçerken, havadaki keskin baharat kokusuyla kendini hatırlatan kente, Fransız sitili binalar, Mağrip evleri, sarayları ve Osmanlı döneminden kalan eserlerin hakim olduğunu hemen fark edeceksiniz.

Cezayir çok kültürlü, kozmopolit bir şehirdir. Sakinlerinin bir kısmını yabancılar oluşturmaktadır. Mis gibi deniz havasına karışan, baharat kokuları, beyaza boyalı evleri ve kentin doğal ortamına yaraşan, olmazsa olmaz martılarıyla, bu kentin büyüsüne mutlaka kapılacaksınız.

Kasbah Bölgesi, kentin nabzının en hızlı attığı noktadır. UNESCO tarafından Dünya Miras Listesine kayıtlı olan bölge, Barbaros Hayrettin zamanında yüksekçe bir tepeye kurulmuştur. Bu bölgedeki cami ve sarayları mutlaka ziyaret ediniz. Kahveler Mahallesi, dinlenmek, bir şeyler içip, kentin gündelik hayatına karışmak isteyenler için mutlaka uğranması gereken duraklardan biridir. Hamma Mahallesi, Doğa Müzesi, Kültür Sarayı ve rengârenk bahçeleriyle kentin kendine has dokusunu en yoğun hissedebileceğiniz noktalardan bir diğeridir. Eski Eserler Müzesi, Tropikal Park, ve Amiraute Limanı bu efsunlu kentin önemli cazibe merkezlerdendir.

Didouche Mourad Caddesi hediyelik eşya almak için mutlaka uğramanız gereken merkezlerden biridir. Bakır eşyalara, Afrika ve Arap kültürünü yansıtan diğer otantik eşyalara, bu caddede sıkça rastlamak mümkün. Sokakta kuruyemiş satanlardan mutlaka kuruyemiş alın, kâğıttan külahlarda satılan kuruyemiş çeşitlerini yerken, bu kentin doğal dokusunu daha içten hissedebilirsiniz.

Büyük Postane binasının muhteşem yapısını hayranlıkla izleyin ve ahşap kapılarının önünde mutlaka hatıra fotoğrafı çektirin. Ve bu kentin simgesini oluşturan kapılarını, rengârenk boyalı, muhteşem işlemelerle bezeli kapılarını görmeyi sakın ihmal etmeyin. Bolca fotoğraf çekmek için, Casbah sokakları önereceğimiz sokaklardan yalnızca biridir.

Başkent dışında ziyaret edebileceğiniz yerler arasında, Ghardaia ve Konstantin ilk düşünmeniz gereken yerler olmalıdır. Başkenti de içine alacak şekilde bir üçgen oluşturan bölge, ülkenin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerinin en yoğun olduğu bölgedir. İki büyük

kayalık tepe üzerine kurulan Konstantin şehri, Roma tarihine meraklı gezginler için, görülmesi gerekli hazinelerle doludur. Tipasa, Cherchell antik kentleri ve Annaba’daki Hippo Regius kalıntıları görülmeye değer yerler arasındadır.

Fransız, Afrika, Arap ve Osmanlı kültürünün etkisi, kendini Cezayir mutfağında da bolca hissettirmektedir. Kuzu eti ağırlıklı, bol baharatlı yemekler, sebze ve et soslarıyla sunulan kuskus çeşitleri tatmanız gereken lezzetler arasında. Deniz ürünlerinin de son derece şık ve özenle hazırlandığı yöre mutfağında, irmik, hurma ve badem kullanılarak yapılan tatlıların da ayrı bir yeri var, mutlaka tatmalısınız.